Ana Sayfa

    

PDF Al

THEODOR HERZL ve SİYASAL SİYONİZMİN DOĞUŞU

     Siyon kelimesi Yahudi kutsal kitabında Kudüs şehrini tanımlamak için kullanılmaktadır. Siyonizm, bu kelimeden türemiş ve Kutsal metinlerde İbraniler, İsrailoğulları, Museviler ya da Yahudiler olarak isimlendirilen halkın kültürel ve dini mirasını siyasallaştıran bir ideoloji olarak ortaya çıkmıştır. M.S 70 yılında Babil’liler tarafından yıkılan Kutsal Mabet’ten itibaren Filistin’e dönme arzusu taşıyan Yahudileri bir araya getirip organize etmeyi amaçlamaktadır.

     Siyonizm, Filistin’de “Yahudi yurdu” kurmayı amaçlayan bir harekettir/ideolojidir. XIX. yüzyılın sonlarında özellikle doğu Avrupa Yahudileri arasında ortaya çıkmış ve dünya Yahudileri arasında yayılmıştır. Siyonizm hareketinin Yahudiler arasında genişlemesinde birçok etken rol oynamış ve kitleleri Filistin’e yönlendirme noktasında başarı sağlamıştır. Kitleleri hareket ettirirken büyük bir tarihi geçmişten, dini metinlerden ve Yahudilere uygulanan pogrom’lardan yararlanılmıştır.

    Siyonizm, Avrupa’daki Yahudilerin sosyal, siyasal ve ekonomik konumlarının tartışıldığı süreçte ortaya çıktı. Ayrıca 19. yüzyılın ikinci yarısında yaklaşık üç milyon Yahudi’yi barındıran Çarlık Rusya’sı ve Doğu Avrupa’da meydana gelen AntiSemitizm (Yahudi düşmanlığı ) bu düşüncenin doğmasında etkili oldu. Bu dönemde ortaya çıkan Siyonseverler isimli yapılanma Yahudilerin, Filistin’e göçünü organize etmeye başladı. Yahudilerin sistemli bir şekilde göç etmesine Aliyah denilmektedir. Adı geçen dönemde göçler özellikle ABD’ye yöneldi. Fakat Siyon severlerin Filistin’e göçler düzenlemesi Siyonizm ideolojisinin temellerinin atılmasında çok önemli rol oynadı.

   Göçlerin yanı sıra XIX. yüzyılda Yahudilerin içerisinde bulunduğu zor şartları tartışan ve yayınladıkları eserlerle soruna yeni bakış açıları kazandıran kişiler bulunmaktaydı. Bunların başında Siyonizm kelimesini ilk defa kullanarak literatüre kazandıran Nathan Birnbaum gelmektedir. Mordecai Manuel Noah ise Amerika’da görüşlerini yayınlarıyla paylaşmaktaydı. Noah, Avrupa ülkelerinde ya da başka özgür, güçlü bir ülkede Yahudiler için bir yer kurulmasını istemekteydi.

    İlk Siyonistlerden olan Moses Montefiore ise İngiltere Yahudileri arasında yazdıklarıyla ön plana çıktı. Filistin’de, Yahudi yerleşimleri için ekonomik yardım noktasında aktif oldu. Kendi adına bir sinagog da açtı. Yahudilerin yurt arayışına destek bulmak için İngiltere kraliyeti nezdinde birçok görüşmelerde bulundu. Ön/ilk Siyonistlerin yanı sıra 1850’li yıllara kadar dünya çapında birçok devlet yöneticisi ve yazar, konuyla ilgili destekleyici açıklamalar yaptılar. George Eliot, Walter Scott, Benjamin Disraeli, Edward Ashleyve, Laurence Oliphant bunlardan sadece birkaçıydı. Bu kişiler Yahudilerin güvenli bir yerde yaşamayı hakkettiklerini düşünmekte ve yurt arayışlarına destek vermekteydiler.

  Yahudileri, dinleri yerine milli kimlikleriyle değerlendirilmesi gerektiğini savunan Moses Hess, Siyonizm’in kültürel, siyasal alanına en büyük katkılardan birisini yaptı. Avrupa’da yaşanan Aydınlanma dönemiyle birlikte milliyetçiliğin etkin olacağını ön gören Hess, devletleri olmayan ulusların gelecekte farklı bir konumda olacağını da değerlendirmekteydi.

   Leo Pinsker ise 1881’de Çarlık Rusya’sında meydana gelen pogrom’ların ardından kaleme aldığı eseriyle erken dönem Siyonist ideolojiye katkı sundu. Ona göre, Avrupa’da yaşayan zengin Yahudiler, zor şartlarda ölüm kalım savaşı veren Yahudilere maddi yardım yapmalı ve onlara bir yurt satın almalıydılar. Ulus olarak kendilerine ait bir devlet olmadığı için sürekli Yahudi düşmanlığına maruz kaldıklarını ifade etmekteydi. Pinsker, ulusal yurtları için en uygun bölgenin Filistin olduğunu savunmaktaydı.

  Yahudi milliyetçiliğini kurumsallaştıran lider Theodor Herzl oldu. Gerçi Herzl öncesinde dünya Yahudileri yapılan çalışmalar neticesinde milli bir kimliğe sahip olduklarına inanmaya başlamışlardı. Fikri zemini hazır olan Siyonizm’in artık siyasallaşarak Yahudileri vaat edilmiş topraklara götürmesi gerekmekteydi. Budapeşte’de doğan Herzl, üniversite yıllarını Viyana’da hukuk okuyarak geçirmişti. 1890’lı yıllarda Paris’e yerleşerek gazetecilikle meşgul oldu. Gazeteci olması hasebiyle Yahudilerin maruz bırakıldığı olayları takip etmekteydi. 1891 yılında Yüzbaşı Alfred Dreyfus davasını haber sütunlarına taşıdı. Bir Yahudi yüzbaşısının ajanlık suçlamasıyla yargılandığı davayı izledi. Basın kuruluşlarının çoğu yüzbaşıyı Yahudi olduğu için mahkûm etmekteydi. Herzl’e göre bunun arka planında uzun zamandır Avrupa, Rusya ve Doğu Avrupa’da devam eden Antisemitizm vardı.

 Herzl, Fransa’da meydana gelen Dreyfus olayından etkilenerek kendi manifestosu diye adlandırabileceğimiz Yahudilerin Devleti isimli eserini yayınladı. Ona göre azınlık olarak gettolarda yaşamaya maruz bırakılan Yahudiler, yaşadıkları ülkelerde huzur bulamayacaklardı. Bunun için Yahudilerin kendi milli kimliklerini, dillerini, tarihlerini yaşatacak bir devlet kurmaları elzemdi. Bu sayede Yahudiler, Avrupa’dan göç edecek ve diğer devletler gibi eşit şartlarda uluslararası platformlarda yer alacaklardı. Herzl’e göre Kutsal kitaba dayanarak Vaat edilmiş toprak kavramsallaştırılması yapılmalı ve topluluklar ikna edilmeliydi. Antisemitizmin yoğun olarak yaşandığı devletlerde Yahudileri ülkelerinden uzaklaştırmak için bu süreci destekleyeceklerdi.

 Herzl’in bu kavramsallaştırmasına Yahudiler arasından tepkiler hatta karşı çıkışlar gelse dahi genelde kabul gördü. Özellikle dini çevreler, siyasi Siyonizmin Tanrı’nın bir lütfu olarak değerlendirdi. Mesih’in gelerek özlenen Yahudi devletini kuracağı inancı siyasi Siyonizme geniş kitleleri etkileme fırsatı verdi. Herzl’in ilahi bir planın parçası olarak algılanması ona olan inancı artırmaktaydı.

 Yahudilerin Avrupa dışında göç edeceği bir yurt arayışına başlaması kurumsallaşmayı da beraberinde getirdi. Herzl önderliğinde 29 Ağustos 1897'de İsviçre Basel'de ilk Siyonist kongresi toplandı. Kongreye farklı ülkelerden gelen 400’ün üzerinde delege katıldı. Basel kongresi siyasi Siyonizm’in kurucu metninin de yazıldığı bir kongre oldu. Alınan kararlara bakıldığında milli bir devletin meydana getirilmek istendiği rahatça anlaşılmaktaydı. Basel Kongresinde alınan kararlar ile Filistin'de bir yurt edinilmesine çalışılması kararı alınmış ve Filistin’de bir Yahudi devleti kurma düşüncesi düzenli siyasi bir program haline dönüşmüştü.

  Kongrenin toplandığı yıllarda Filistin’in bir Osmanlı toprağı olması, Dünya Siyonist Örgütü lideri Theodor Herzl’in Osmanlı yetkilileriyle temasa geçmesini zorunlu kılmaktaydı. Herzl’in amacı, Osmanlı Devleti’nden Yahudilerin Filistin'e göç edebilmesine ve bölgeye yerleşmelerine izin alabilmekti. Bu amaç doğrultusunda Herzl, 1896-1902 yılları arasında beş defa İstanbul’a gelerek II. Abdülhamit ile görüşmek için çabaladı.12 Herzl, yerleşim izinlerine karşılık Sultan’a Osmanlı dış borçlarını ödemeyi teklif etmiştir. Fakat II. Abdülhamit bu teklifini 5 Şubat 1902’de ki görüşmelerinde kabul etmemiştir.

  Yahudi ulusal evine nasıl gidileceğine dair sorular tartışılırken I. Dünya Savaşı’nın başlaması bir fırsat olarak değerlendirildi. Kongrelerde alınan kararların en önemlileri arasında yer alan büyük bir devletin desteğinin sağlanması ilkesi savaş yıllarında hayata geçirilmeliydi. Doğru tarafta saf tutulduğu takdirde Filistin’de bir Yahudi Devleti’nin kurulması kaçınılmaz olabilirdi. Hedefler etrafında planlar yapılırken beklenmedik bir şekilde Herzl öldü. 

  Siyonistlerin liderliğine 1905 yılında Manchester Üniversitesi Kimya Fakültesi öğretim üyesi ChaimWeizmann geçti. Weizmann, patlayıcı yapımında kullanılan asetonu geliştiren bir kimyager olarak. I. Dünya Savaşı sırasında İngiltere’nin savaşta kullanacağı patlayıcı ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir konumdaydı. Bu özelliği sayesinde Weizmann, Lordlar Kamarası’nda görev yapan İngiliz devlet adamlarıyla ilişkilerini rahatça geliştirdi. David Lloyd George, Herbert Samuel ve Arthur James Balfour İngiliz dostlarından sadece bir kaçıydı.

  Weizmann, İngiliz yönetimi nezdinde Siyonizmin hedeflerini sürekli gündemde tuttu. İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Balfour 2 Kasım 1917’de, İngiltere’de bulunan Siyonistlerin ileri gelenlerinden Lord Rotschild’e “Filistin’de Yahudi halkı için bir ulusal yurt” kurulması için İngiliz sempatisini içeren bir mektup yolladı.

  Balfour Deklarasyonuyla İngiltere, Yahudilere desteğini açıkça belli etti. Balfour Deklarasyonu İngiliz mandasının oluşturulma sürecinde önemli bir dönüm noktası oldu. 1917 yılı aralık ayında İngiliz General Allenby’nin Kudüs’ü işgal etmesiyle Filistin’de İngiliz askeri yönetimi başladı. 16-25 Nisan 1920’de toplanan San Remo Konferansı’nda Filistin, İngiltere’nin mandasına bırakıldı. Filistin’de 1917 işgalinden beri süren İngiliz askeri yönetimi yerini sivil manda yönetimine bıraktı. 1922 yılında sivil manda yönetiminin Milletler Cemiyeti tarafından onaylanması İngiltere ve Yahudi milliyetçileri için Filistin’de uluslararası bir sistem kurulduğunun belgesi oldu.  Referans: Dr.Öğr.Üyesi CAN DEVECİ.

Duymak Hissetmenin Yarısıdır.

Sümer Uygarlığının Ahlaki, Felsefi ve Mitolojik Özellikleri

    Sümerli düşünürlerin, dünya görüşlerine uygun olarak, insana ve yazgısına abartılı bir güvenleri yoktu. İnsanın çamurdan yoğrulduğuna ve onlara yiyecek, içecek ve barınak sağlayarak hizmet etmek amacıyla yaratıldıklarına kesin olarak emindiler. İnsan, amaçları kestirilemeyen tanrılarca kendisine biçilen yazgıyı önceden bilemediğinden, yaşamın belirsizlikleri ve tekinsizliklerle dolu güvensizlikle çevrili olduğuna inanıyorlardı. Öldüğü zama

Aydınlan

Eleştirel Düşünme ve Transdisiplinerlik

Arada sırada, bu kursta sorulan soruların neden önemli olduğunu düşünmek faydalı olacaktır. Neden 13,8 milyar yıllık tarihi incelemeliyiz?  ilk olarak, daha sonra çalışmalarımızla özel konulara girebileceğimiz bir bilgi çerçevesi sağlar. Ve ayrıca kişisel deneyimlerimizden edindiğimiz bilgiler, öğrendiğimiz her şey arasındaki bağlantıları görebiliriz ve kozmik masalın neresinde yer aldığını biliriz. Büyük tarih, kökenlerimiz hakkında şimdiye k

Aydınlan

Evrenimiz nasıl daha karmaşık hale geldi?

Bu bölüm için en büyük soru, artan karmaşıklığın ilk üç eşiği nedeniyle evrenimiz nasıl daha karmaşık hale geldi? Şimdi başa dönmeye ve büyük tarihin hikayesini anlatmaya hazırız. 

 Bu derste yapacağım şey, artan karmaşıklığın ilk üç eşiğinin hikayesini anlatmak. Ama bu hikayeyi çok basit bir şekilde anlatacağım. Artan karmaşıklığın ilk üç eşiği. Birincisi, yaklaşık 14 milyar yıl önce büyük patlamada evrenin kendisinin ortaya çıkışı. İki

Aydınlan

Neye inanacağımıza nasıl karar veririz?

Bu segmentin en büyük sorusu, neye inanacağımıza nasıl karar vereceğimizdir. Öyleyse bilgi ve bilgi arasındaki ilişki nedir?  

Bir iddiayla sunulmaktan onu değerlendirmeye ve bunu bilgimizin bir parçası olarak alıp almamaya karar vermeye nasıl geçebiliriz? 

 Büyük Tarih kursu boyunca size pek çok bilgi sunulacak. Çeşitli disiplinlerden evren, tarihi ve onun içindeki yerimiz hakkında bilgiler. Ama muhtemelen, bu kursu sadece bilgi a

Aydınlan

Saltanat Alametleri

Taht

   Osmanlı padişahlarının hükümdârlık makamına taht denilir. Normal olarak şehzadelerin tahta oturmasına “cülûs”, herhangi bir isyan sonucunda tahta çıkarılmaya da “iclâs”,padişahın tahttan indirilişine de “hal” veya “hal etme” denilmiştir. Tahttan indirilen padişah öldürülmez ise bir daireye yerleştirilir, ölünceye kadar orada yaşardı. Padişahın tahta cülusu hassa tellalları vasıtasıyla ve top atışlarıyla İstanbul halkına duyurul

Aydınlan

Azerbaycan ve Diğer Türkler

  Azerbaycan ya da diğer Türk Devletleri ile ilgili bir çalışma yaparken çok dikkatli olmamız gerekiyor, Sovyetler Birliği dağılmasından sonra birçok müstakil Türk Devletleri doğdu o dönemde Türkiye bu durum üzerinde hazırlıksız yakalandı. Başlangıçta Azerbaycan ile olan ilişkilerimiz tamamen duygusal olarak iyi bir ivme kazanarak giderken bizim ve onların yapmış olduğu yanlış söylemlerden sonra bu ikili ilişkiler arasında soğuk rüzgarlar esti

Aydınlan

Hitit Uygarlığı Genel Hatları

   Hitit Uygarlığı, Anadolu’da ilk çağlarda kurulan uygarlıklardandır. İlk Çağda Anadolu’da ilk devleti kurmuş olan toplum Hititlerdir. Hititler, MÖ 2000 başlarında Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya gelerek Kızılırmak çevresindeki topraklara yerleşmişler. Hattuşaş ’ı başkent yapıp bir devlet kuran Hititler, MÖ 1450 yıllarında büyük bir imparatorluk hâline geldiler. 

Dünyanın ilk yazılı antlaşması olan Kadeş Barış Antlaşması, Hititler

Aydınlan

Tarihsel Düşünme

Tarihsel ve bilimsel açıklama arasındaki ilişki nedir?

Bu segmentin büyük sorusu, tarihsel ve bilimsel açıklama arasındaki ilişki nedir? Öyleyse tarih ve bilim arasındaki farklar nelerdir? Bilimsel açıklamalarla tarihsel açıklamalar arasında ne tür farklılıklar var?  Tarihsel metodolojiyi kullanan herhangi bir bilimsel disiplin var mı? Öyleyse tarih biliminden bahsedebilir miyiz? Ve bilimsel açıklamanın büyük bir tarih

Aydınlan

Her Şeyin Tarihi Büyük Tarih Nedir ?

Bu segment için büyük soru, büyük tarih nedir? Bu, büyük tarihe ait bir derstir. Büyük tarih dersleri, neredeyse 14 milyar yıl önce, evrenimizin ilk Büyük Patlamada ortaya çıktığı andan itibaren, her şeyin, kelimenin tam anlamıyla evrenimizdeki her şeyin tarihini anlatıyor. Bu ders, evrenin, yıldızların, gezegenlerin ve canlı organizmaların ve biz insanların da hikayesini anlatıyor. Bu yüzden birçok farklı disiplini birbirine bağlar. Yaklaşımı

Aydınlan

Süleyman Mabedi

Mabedin İnşa Düşüncesi  

Davud, M.Ö 1000 yıllarında Kudüs şehrini fethetmiş, onun kendi kültür değerlerine ve yaşam biçimine ve o dönem sosyal ve ekonomik şartlarına uygun olarak imar etmiştir. Çevre devlet ve toplumların muhtemel saldırılarına karşı koya bilmek için şehrin etrafını surlar ile donatmış daha sonra Davud Kudüs’ü Yahudi toplumunun dini ve siyasi başkenti yaptı. 

Kudüs’e yerleşen Davud, kendisini düşma

Aydınlan

Harbiye Nezaret-i Tahrîrât Dairesi Tahrîrât Kalemi (BOA, İ. HB, 1333. Ra/3)

Harbiye Nezaret-i Tahrîrât Dairesi Tahrîrât Kalemi [883]

Ma'rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki 

Üçüncü Kolorduca yeniden teşkili mukarrer olan [19.] Fırka Kumandanlığı'na Sofya Ataşemiliteri Erkân-ı Harbiye Kaymakamı Mustafa Kemal Bey'in icrâ-yı memuriyeti hakkında tanzim olunan irâde-i seniyye lâyihası leffen takdim kılınmış olmakla iktizâsının îfâ ve neticesinin emir ve inbâ buyurulması menût-ı müsaade-i sâmiye-i dâver-i efhamîleridi

Aydınlan

Harbiye Nezaret-i Celîlesi'ne (BOA, BEO, 322947)

6 Ağustos [1]330 tarihli tezkire-i aliyye-i nezaret-penâhilerine cevabdır. Boğaz'ın sefâin-i harbiye-i ecnebiye tarafından dûçâr-ı tecâvüz olduğu takdirde derhal kapatılması zaruri ve ânifü'z-zikr halden başka ahvâlde seddi Meclis-i Vükelâ'nın kararına vâbeste bulunduğu tabîî olmakla ona göre muktezâsının îfası siyâkında tezkire-i senâverî terkîm olundu, efendim.

Aydınlan

GİYOTİNE GİDEN YOL Fransız İhtilali

İhtilal öncesi siyasi ve ekonomik durum 

 

 Devrim öncesi Fransa’da hukuki olarak üç sınıf bulunuyordu bunlar: Ayrıcalıklı sınıflar ile ayrıcalıklı sınıfların dışındaki bütün kesimleri içinde bulunduran üçüncü zümre (Tiers Etat).

Soylular

 

  Tüm soyluların kılıç kuşanma, çeşitli vergilerden muaf olmak, feadal haklardan kaynaklanan vergileri köylülerden toplamak gibi ayrıcalık

Aydınlan

LOZAN ANTLAŞMASI ÖZET

     Lozan antlaşması 143 maddeden oluşmaktadır bu maddeleri sizler için başlıklar altında toplayıp derledim.

     Burada bir konu üzerine değinmek istiyorum gündemde Lozan Antlaşması hakkında bazı yanlış bilgiler dolaşıyor bunlardan bazıları ;

- Lozan Antlaşması neden Türkiye’de yok ?

Cevap: Lozan Antlaşması 143’cü maddesi aynen şu şekildedir ( LAUSANNE’de, yirmi dört Temmuz bin dokuz yüz yirmi üç tarihinde, yalnız bir nüsha

Aydınlan

THEODOR HERZL ve SİYASAL SİYONİZMİN DOĞUŞU

     Siyon kelimesi Yahudi kutsal kitabında Kudüs şehrini tanımlamak için kullanılmaktadır. Siyonizm, bu kelimeden türemiş ve Kutsal metinlerde İbraniler, İsrailoğulları, Museviler ya da Yahudiler olarak isimlendirilen halkın kültürel ve dini mirasını siyasallaştıran bir ideoloji olarak ortaya çıkmıştır. M.S 70 yılında Babil’liler tarafından yıkılan Kutsal Mabet’ten itibaren Filistin’e dönme arzusu taşıyan Yahudileri bir araya getirip organize

Aydınlan

LOZAN ANTLAŞMASI ( III )

MADDE 101.

Türkiye, transit serbestliği konusunda Barselona Konferansınca 14 Nisan 1921 tarihinde kabul edilmiş olan Sözlesme ve Statü ile Uluslararası yarari olan su yollari rejimine ilişkin olarak, aynı Konferansça 19 Nisan 1921 tarihinde kabul edilen Sözlesme ile Statüye ve ek Protokole katıldığını bildirir. Bunun sonucu olarak, Türkiye, işbu Anlasmanin yürürlüğe girişiyle, bu Sözlesmelerin, Statülerin ve Protokolleri

Aydınlan

LOZAN ANTLAŞMASI ( II )

MADDE 51.

50 nci Maddede öngörülen bölüstürme sonucu olarak, Osmanlı Devlet Borcu'nun [Düyun-u Umumiye-i Osmaniye'nin] Yıllık borçlarindan, ilgili her Devlete düsen pay söyle saptanacaktir: 

50 nci Maddenin lik fıkrasında öngörülen bölüstürme için, önce, 12 nci ve 15 nci Maddelerde belirtilen adalar ile Balkan Savaşları sonucunda Osmanlı İmparatorluğundan ayrılmış topraklarin tümüne düsen payın saptanmasina girişil

Aydınlan

LOZAN ANTLAŞMASI ( I )

HÜKÜMLER :

MADDE 1. 

İşbu Anlaşmanın yürürlüğe girişi tarihinden başlayarak, bir yandan İngiliz İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, YUNANİSTAN, Romanya Sırp-Hırvat-Sloven Devleti ve öte yandan Türkiye arasında olduğu kadar, bunların uyrukları arasında da, barış durumu kesin olarak kurulmuş olacaktır. 

Taraflar arasında resmi ilişkiler kurulacak ve tarafların ülkelerinde diplomasi ve kon

Aydınlan

YRD. DOÇ. DR. HALİL ERSİN AVCI | UYGARLIKLAR TARİHİ (Kitap)

YRD. DOÇ. DR. HALİL ERSİN AVCI | UYGARLIKLAR TARİHİ SOSYOLOJİ LİSANS PROGRAMI

Aydınlan

PROF. DR. MUHARREM KESİK | SELÇUKLULAR TARİHİ (Kitap)

PROF. DR. MUHARREM KESİK | SELÇUKLULAR TARİHİ TARİH LİSANS PROGRAMI

Aydınlan

Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Tunçel | Kitabın İlk Formu: Eski Mezopotamya’nın Kil Tabletleri

Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Tunçel | Kitabın İlk Formu: Eski Mezopotamya’nın Kil Tabletleri

Aydınlan

Muhittin ÖZDEMİR | İSLÂM BORÇLAR HUKUKUNDA BERÂET KAVRAMI

İSLÂM BORÇLAR HUKUKUNDA BERÂET KAVRAMI VE MEZHEPLERİN BERÂET KAVRAMI ÜZERİNDEKİ METODOLOJİK AYRILIKLARI

Aydınlan

Doç. Dr. Cengiz KARTIN | Sultan II. Abdülhamid’den Paris Barış Konferansı’na Kürtler

Doç. Dr. Cengiz KARTIN | Sultan II. Abdülhamid’den Paris Barış Konferansı’na Kürtler

Aydınlan

Muhammet Cevat Acar | S. Freud'un Din ile İlgili Görüşlerinin Analizi

Muhammet Cevat Acar | S. Freud'un Din ile İlgili Görüşlerinin Analizi

Aydınlan

Elif BAŞCI | KUTSAL MEKÂNIN YENİDEN ÜRETİMİ: GÖBEKLİ TEPE ÖRNEĞ

Araştırmanın amacı, Göbekli Tepe örneğinde kutsal mekânın yeniden üretim sürecini incelemektir. Göbekli Tepe arkeolojik özellikleri, tarihi, mimarisi vb. bir çok yönü ile araştırma konusu olarak ele alınmış ve incelenmiştir. Bu durum Göbekli Tepenin popüler bir mekân haline gelmesine sebebiyet vermiştir.

Aydınlan

Dr. Öğr. Üyesi CAN DEVECİ | BALFOUR DEKLARASYONUNDAN İSRAİL’İN KURULUŞUNA: FİLİSTİN’İN İŞGALİ

Birinci Dünya Savaşı’nın Filistin açısından önemli anı 1917 yılının son aylarıdır. Bu tarihten itibaren başta Kudüs olmak üzere Filistin’de adalete dayalı Osmanlı idaresi son bulmuş ve İngiltere mandaterliği altında şekille - nen işgal süreci başlamıştır

Aydınlan

Doç. Dr. Cengiz KARTIN | İNGİLİZ İSTİHBARAT BELGELERİ ÜZERİNDEN ORTADOĞU’YA ORYANTALİST BİR BAKIŞ

Türk-İngiliz münasebetleri oldukça eskiye dayanmaktadır. Söz konusu süreç William Ewart Galdstone’a kadar dostane gelişmiştir. Bu tarihten sonra İngilizler Osmanlı Devleti’nin parçalamayı hedef almışlardır. Osmanlı topraklarına ve Ortadoğu coğrafyasına pek çok asker, doktor, arkeolog vb. görevli çeşitli amaçlarla seyahat etmiştir.

Aydınlan

Erken Neolitik Dönem Göbekli Tepe

Erken Neolitik Dönem Göbekli Tepe

Aydınlan

Kerem Cankoçak | Çoklu Evrenler veya Paralel Evrenler

Günümüz fiziği yaradılışçı iddiaları desteklemekten çok uzaktadır. Büyük Patlama her şeyin başlangıç noktası değil, tam tersine bir ara dönemdir, bir faz geçişidir bir anlamda.

Aydınlan

Salih SARI | Giyotine Giden Yol < Fransız İhtilali >

Fransız İhtilali kısa bir anlatım ile genel hatlarına değinmek.

Aydınlan

Salih SARI | KUDÜS’TE SÜLEYMEN TAPINAĞI

KUDÜS’TE SÜLEYMEN TAPINAĞI

Aydınlan
Devam
Karanlığa bilgi ile ışık tut.