Asena Ayşe Gence
İSKİTLER/SAKALAR
İSKİTLER/SAKALAR (M.Ö. 8.yy ve M.Ö. 3. yy)
İskitler M.Ö 8.yy ve M.Ö 3.yy kadar çin seddinden tuna nehrine kadar 1000 yıla yakın varlıklarını sürdürmüşlerdir. Atlı okçular diye biliniyor, halk arasında ‘Göçebe’ veya ‘Kafkasya Kavmi’ olarak bilinen iskitler diğer adıyla sakalar ilk atlı göçebe topluluğudur. Iskit adı kaynaklarda farklı farklı geçse de ilk olarak Asur kaynaklarında ‘Aşguzai’ şeklinde rastlanmaktadır. Çin yıllıklarında ise iskit adı ‘Sai veya Sai-wang' olarak geçmektedir. Iskitlerin soylarının ne olduğu ve hangi soydan geldiği tam bilinmesede irani ve slav olduğu savunulur. Tabiki Türk soyu olduğunu savunan ilim adamaları da vardır.Bunlardan ilk Türk İlim adamı Molla Mehmet El'abeşi'dir. Daha sonra ise Zeki Velidi Togan gibi tarihçiler gelir. Türk soylu olduklarına kanaat getiren bazı delilleri şöyledir;
- Türkler ve iskitlerin ana yurdunun aynı olması
- İskit dilinin Türk dili ile benzerlikler göstermesi
- Ölü gömme adetleri, domuz eti yememe vs. gibi
Bu delilleri öne koşarak Türk soyu olduğunu savunmuşlardır. Tabiki Türk olduğunu savunan kadar buna süph ile yaklaşan pek cok ilim adamları vardır ki bunlardan ilk sırada yer alan kişi İbrahim Kafesoğlu'dur.
Gelelim simdi iskitlerin kültürlerine ve nasıl bir toplum olduklarına. İskitler biniciliğe, mücadeleye ve savaşa çok meraklı bir topluluktur. Onlar korkusuz ve gözü pek birer savaşçıdır .Korkusuz ve savaşçı oldukları kadar keyifli yaşamları ve ilginç adetleri vardır. Örneğin düşmanların kafataslarında kan kardeşliği düşüncesini benimseyerek birbirlerinin kanını bu kafatasları ile içerlermiş. Kadınlara verdikleri değere gelecek olursak kadınlar iskit savaşçıları için hep ikinci plandaymış. Çok eşlilik erkeklerde söz konusuymuş fakat ölen babalarının eşlerini yani annelerini mirasçı olarak devralabiliyormuş. Kadınlar daima iskit erkeklerinin göz hapsindeymiş. Savaşa götürülmez evde çocuklarına bakarlarmış ve ölen kocalarına sadıklarını belirtmek için onlarla beraber diri diri mezara girerlermiş. Fakat şunada değinmek istiyorum iskit kadınları da erkekleri gibi cesur ve gözü pek birer savaşçı konumundadır.
Kültürleri bakımından en önemli faaliyetleri güzel sanata önem veren bir topluluktur. Hayvan figürleri (at,keçi,koyun vs.) onlar için önemli bir yere sahiptir. Demir işleme, tarımcılık, hayvancılık gibi konularda oldukça zengin bir topluluktur. Ölen bir kişiyi 40 gün boyunca gezdirip daha sonra gömdükleri bilinir. Savaş malzemesi olarak Akinak, mızrak,tunç, miğfer, zincirli zırh ve çift boğumlu yay kullanmışlardır.
İSKİTLER'İN SİYASİ TARİHİ
İskitler ilk olara M.Ö 8 .yy yer almışlardır. Massagetlerle yaptıkları savaşı kaybedince Kimmerlerin ülkesine göç etmişlerdir ve genel olarak ilk münasebet kurdukları topluluk kimmerlerdir. Kimmer halkının bir kısmı iskit halkını istemezken bir kısmı da ses çıkarmamıştır, fakat bir karara varmak amacıyla hükümdarları ile toplanmışlardır.Bu toplantı da görüş ayrılığı neticesinde mücadele yaşanmış bir kesim halk yurtlarını terk etmiştir. iskitler ise kimmerlerin ülkesine girdiklerinde Doğu kısmında bulunan kimmer topluluğu ile ilk teması kurmuşlar, Kimmerler ise Urartu topraklarına girerek Anadoluyu istila etmeye hazırlanmışlardır. İskitler ise kimmerleri takip ederek urartu topraklarına girmiş ve urartu kralı II. Rusa ile dostluk kurmuştur. Tabiki bu dostluk uzun ömürlü olmamış iskitler urartu merkezine saldırmış Teişabaini şehri ve kalesini M.Ö 8. yy sonlarına doğru zapt ve tahrip etmişlerdir. Sürekli olarak urartu topraklarını işgal ve istila eden iskitler M.Ö. 585 yılında bu hücumları neticesinde Urartu Hakanlığı yıkılmıştır.
Artık İskitler Asurlarla kuzeyden komşu olmuş ve ilişkileri başlamıştır. Asur topluluğu bir yandan kimmerlerin bir yandan iskitlerin istilasına uğramıştır. Asur kralı Asarhadon ve İskit hükümdarı Bartatua anlaşarak asur kralı kızını Bartatua'ya vererek dostluk ve akrabalık oluşmuştur. Bu dostluk güveniyle asur kralı Asarhadon, Hilakki hanedanlığını mağlup etmiştir.Bundan dolayı ise iskitler kimmerleri batıya doğru itmişlerdir.Daha sonra asurlular medlerin yaptıkları ninive kuşatmasını yıkmışlardır. İskitler ise bu sırada hedefleri Filistin'e ulaşmak olduğu için Suriyey'i baskı altına almışladır.Mısır tarafınada bir hareket düşünen iskitler bu hareketi yapacakları sırada mısır kralı Psametikos tarafından haraç vererek bu hareketi önlemeyi başarmıştır. Asurlar, iskitlerin bir nevi sınırları altında ve onların gölgesi durumunda diyebiliriz.
İskitlerin en uzun ilişki kurdukları topluluk Perslilerdir. İskitler Akamenit sülalesi döneminde büyük göç kaybetmelerine rağmen Afrasyap'tan sonra büyük bir hakanlık haline gelmişlerdir ve İranı hakimiyet altına almışlardır. Kirus'un ölümüne sebep olan M.Ö.529'da Pers-İskit savaşında pers ordusu ağır bir yenilgiye uğuramıştır. İskitler büyük başarı kazanmıştır ve 'Turan Taktiği' veya 'Kurt Oyunu' adı verilen savaş taktiğini askerler ustaca kullanmışlardır. I. Darius zamanında pers hakimiyeti yayılarak devam etmiştir.Darius M.Ö. 518 yılında iskitlere hücum ederek onları yenmiştir, buradaki başarısının sebebi kendi askerlerine iskit askerlerin kıyafetlerini giydirerek bir hile hareketi sonucu savaşı kazanmıştır. Daha sonra Darius Trakya'da bulunan Karadeniz İskitlerine karşı harekete geçmiştir. İskitler üzerine gelen perslere karşı komsu kavimlerden yardım istemiş fakat Gelon-Budin-Sarmat bu yardım çağrısını kabul etsede Kuzeyinde bulunan kavimler kabul etmemiştir. Darius Tın (Don) nehrini geçmiş ve İtil'e doğru ilerlemiş. İskitler itil önünden çekilmiş pers askerlerini burada hayli uğurastırmışlardır. bunun üzerine pers askerlerinde yorgunluk ve bıkkınlık meydana gelmiş, pers kralı ise iskit hükümdarına haber göndererek ' kaçmayarak cesurca savaşın aksi halde haraç olarak toprak ve su veriniz' diye söylemiştir. iskit hükümdarı ise savaşa girmek istemediğini, şehirleri ve dikili ağaçlarının olmadığını söyler. Pers Kralı Darius iskitlerle savaşamayacağını anlayınca geri çekilmiştir. İskitler Darius ve Kirus döneminde persleri hayli uğuraştırmış.
M.Ö.3.yy sonlarına doğru iyice gücünü kaybeden iskit hakanlığı doğusunda bulunan Sarmatlar tarafından tehdit edilmeye başlamış hem doğudan hem batıdan sıkıştırılan iskitler İskityanın bir kısmını yani orta bölümünü ellerinde tutatbilmişlerdir. Sarmat topluluğundan kısaca bahsedecek olursak bozkırlı bir kavımdir ve en önemli özellikleri kadın-erkek savaşa girmeleridir.
İSKİTLER'İN YIKILIŞI
İskitler Atey adındaki kralın yönetimi zamanında güçlerinin zirvesine ulaşmışlardır. M.Ö.3.yy sonları neticesinde Keltler'in ve Sarmatlar'ın saldırıları sonunda güçsüz duruma gelmişlerdir. Daha sonra ise hükümdarları Seylurus'un Neopolisi kendilerine başkent yapması sonucunda tekrar güçlerini toplayıp ortaya çıkmaya başlamışlardır. Fakat sarmatlar iskitlere sürekli saldırıları ve doğuya itmeleri sonucunda iyice güçlerini kaybetmişler ve dünyaya kafa tutan iskitler eski güçlerine bir daha kavuşamamışlardır. M.Ö. 2.yy kadar varlıklarını korusalar da daha sonra Gotlar tarafından tamamen ortadan kaldırılmışlardır.