Salih SARI
LOZAN ANTLAŞMASI ( III )
MADDE 101.
Türkiye, transit serbestliği konusunda Barselona Konferansınca 14 Nisan 1921 tarihinde kabul edilmiş olan Sözlesme ve Statü ile Uluslararası yarari olan su yollari rejimine ilişkin olarak, aynı Konferansça 19 Nisan 1921 tarihinde kabul edilen Sözlesme ile Statüye ve ek Protokole katıldığını bildirir. Bunun sonucu olarak, Türkiye, işbu Anlasmanin yürürlüğe girişiyle, bu Sözlesmelerin, Statülerin ve Protokollerin hükümlerini uygulamaya koymayı yükümlenir.
MADDE 102.
Türkiye, "deniz kıyişından yoksun Devletlerin bayrak hakkının (droit au povillon) tanınmasına ilişkin", 20 Nisan 1921 tarihli Barselona Bildirişine katıldığını bildirir.
MADDE 103.
Türkiye, Uluslararası rejim uygulanan limanlara ilişkin olarak, 20 Nisan 1921 tarihli Barselona Konferansının Tavsiyelerine katıldığını bildirir. Türkiye, bu rejim altına konulaca limanlarını sonradan açıklayacaktır.
MADDE 104.
Türkiye, 20 Nisan 1921 tarihli Barselona Konferansının, Uluslararası demiryollarina ilişkin Tavsiyelerine katıldığını bildirir. Bu Tavsiyeler, Karşılıklı olmak çekincesiyle [ ihtirazı kaydiyla], işbu Andlaşmanın yürürlüğe girişiyle, Türk Hükümetince uygulamaya konulacaktır.
MADDE 105.
Türkiye, işbu Andlaşmanın yürürlüğe girişiyle, 14 Ekim 1890, 20 Eylül 1893, 16 Temmuz
1895, 16 Haziran 1898 ve 19 Eylül 1906 tarihlerinde Bern'de imza edilen, demiryollarıyla yük (marchandises) taşınmasına ilişkin Sözlesmeler ve Düzenlemelere katılmayı yükümlenir.
MADDE 106.
Yeni sınırların çizilmesi sonucu olarak, ayni ülkenin iki parçasını birlestiren bir demiryolu bir başka ülkeden geçerse, ya da bir ülkede baslayan bir demiryolu kolu [sube hatti, ligne d'embranchement] bir başka ülkede sona ererse, iki ülke arasındaki ulaşıma ilişkin işletme şartları, ilgili demiryollari işletmeleri [idareleri] arasında yapılacak bir anlasma ile düzenlenecektir. Bu işletmeler [idareler], böyle bir düzenlemenin şartları üzerinde anlasmaya varamazlarsa, bu şartlar hakemlik yoluyla saptanacaktır.
Türkiye ile komsu Devletlerarasındaki bütün yeni sınır-istasyonlarının (gares frontières) kurulması ve bu iştasyonlar arasındaki demiryollarının işletilmesi, ayni şartlar içinde yapılacak anlasmalarla düzenlenecektir.
MADDE 107.
Türkiye'den ya da YUNANİSTAN'dan gelecek, ya da Türkiye'ye ya da YUNANİSTAN'a gidecek ve Dogu demiryollarının Yunan-Bulgar sınırı ile Kuleli Burgaz yakininaki Yunan- Türkiye sınırı arasında bulunan üç parçasindan transit geçerek yararlanacak yolcularla mallar [ticaret esyası, yük, marchandises], bu transit yüzünden, hiç bir vergi ya da resmi, pasaport işlemine ya da gümrük denetimine bağlı kılınmayacaklardır..
İşbu Maddedeki hükümlerin yürütülmesi, Milletler Cemiyeti Meclisinin seçecegi bir Komiser aracılığıyla saglanacaktir.
Yunan ve Türk Hükümetlerinden her birinin, bu Komiserin yanina birer temsilci atamaya hakkı olacaktır; görevini yapmak için gerekli bütün kolaylıklardan yararlanacak olan bu temsilci, yukarıdaki hükümlerin uygulanmasina ilişkin her sorunu, Komiserin dikkatine sunmakla görevli olacaktır. Bu temsilciler, ihtiyaç duyacakları alt-kademe memurların sayısı ve niteligi konusunda, Komiserle anlasacaklardır. Komiser, sözü geçen hükümlerin yürürlüğe konulmasina ilişkin sorunlardan, kendi basina çözemedigi her sorunu, Milletler Cemiyeti Meclisinin kararina sunabilecektir. Yunan ve Türk Hükümetleri, Milletler Cemiyeti Meclisinin oyçokluguyla alacagi her karara uymayı yükümlenirler.
Söz konusu Komiserin maasi ve hizmetinin yerine getirilmesine ilişkin giderler, Yunan ve Türk Hükümetlerince eşit paylar olarak karşılanacaktır.
Türkiye, ileride, Edirne'ye Kuleli Burgat ile İstanbul arasındaki demiryoluna baglayacak bir demiryolu yaparsa, bu Maddenin, Kuleli Burgaz ile Bosna-Köy yakinindaki Yunan-Türk sınır noktalari arasında Karşılıklı olarak transite ilişkin hükümleri geçerli olmaktan çikacaktır. Ilgili iki Devletten her birinin, işbu Andlaşmanın yürürlüğe girişinden baslayarak beş Yıllık bir sürenin bitiminde, işbu Maddenin 2 nci fıkrasından 5 nci fıkrasına kadar olan fıkralarinda öngörülen denetimin yürürlükte tutulmasınin gerekip gerekmedigine karar verilmesi için, Yunan-Bulgar sınırı ile Bosna-Köy arasında Dogu demiryollarının iki parçasinda transit bakımından, ilk iki fıkra hükümlerinin yürürlükte kalmasi kararlaştırılmıştır.
MADDE 108.
Türk Hükümetinin ya da özel ortaklıklarin mülkiyetinde olan ve işbu Andlaşma geregince Osmanlı İmparatorluğundan ayrılan ülkelerde (topraklarda) bulunan limanların ve demiryollarının geçirimine [transferine] ilişkin özel hükümlerle, işbu Andlaşmanın ayrıcalık [imtiyaz] sahiplerine ve memurlarin emeklilik işlerine ilişkin mali hükümleri saklı kalmak üzere, demiryollarının geçirimi [transferi] aşağıdaki şartlar içinde yapılacaktir:
Bütün demiryollarının yapilari ve tesişleri (auvrages et installations) bütünüyle ve mümkün oldugu kadar iyi bir durumda bırakılacaktır.
Kendışıne özgü tekerlekli araç ve gereçleri (materiel roulant) olan bir demiryolu sebekesi, bütünüyle, Osmanlı İmparatorluğundan ayrılmış bir ülkede bulunmakta ise, bu araç ve gereçler, 30 Ekim 1918 dökümüne [envanterine] göre, eksiksiz olarak bırakılacaktır;
İşbu Andlaşma geregince, yönetimi bölüsülmüs demiryollari baskimindan, tekerlekli araç ve gereçlerin bölüsülmesi, demiryolunun çeşitli kollari kendilerine verilen işletmeler arasında, dostça anlasmayla yapılacaktir. Bu anlasmada, 30 Ekim 1918 tarihli son döküme göre, bu demiryollari üzerinde kütüge geçirilmiş bulunan araç ve gereçlerin önemi, hizmet hatlarini da kapsamak üzere demiryollarının uzunlugu, trafigin niteligi ve önemi göz önünde tutulmak gerekir. Anlasmaya varılamazsa, uyuşmazlıklar hakemlik yoluyla çözümlenecektir. Bu hakemlik, gerekirse, her kesime birakilacak yolcu ve yük (esya) vagonlarini belirtecek, bunların teslim şartlarını saptayacak ve simdiki işyerlerine tasinan araç ve gereçlerin, sınırli bir süre boyunca, günlük bakimi için gerekli görecegi düzenlemeleri yapacaktır;
Donatim depoları, demirbaslar ve takimlar, tekerlekli araç ve gereçlere uygulanan ayni şartlar içinde bırakılacaktır.
MADDE 109.
Aykırı hükümler bulunmadıkça, yeni bir sınırın çizilmesi yüzünden bir Devletin sular sistemi (kanal açmalar, su taşımaları, sulama, akaçlama (drainage) ya da benzeri konular), bir başka Devletin ülkesinde yapılan çalişmalara bağlı bulunursa, ya da bir Devletin ülkesinde, savaş öncesi kullanimlar uyarınca, kaynagi bir başka Devletin ülkesinde olan sular ya da su gücü (Ynergie hydraulique) kullanıldığı durumlarda, ilgili Devletlerarasında, her birinin çıkarlarını ve kazanılmış haklarını saklı tutacak biçimde, bir anlasma yapılması gerekir.
Anlasmaya varilamazsa, bu anlaşamzlık, hakemlik yoluyla çözümlenecektir.
MADDE 110.
Romanya ile Türkiye, Köstence-İstanbul kablosunun işletme şartlarını hak gözetirlikle saptamak üzere, aralarinda anlasacaklardir. Anlasmaya varamazlarsa, bu konu, hakemlik yoluyla çözüme bağlanacaktır.
MADDE 111.
Türkiye, kendi adina oldugu kadar uyruklarının adina da, artik kendi ülkesinde karayla birlesmeyen kablolarin tümü ya da bir parçasi üzerindeki -ne nitelikte olursa olsun- bütün haklarından, sifatlarindan ya da ayrıcalıklarindan vazgeçer.
Yukarıdaki fıkra uyarınca el değiştirmiş [transfer edilmiş] olan kablolar ya da bunların bir parçasi özel mülkiyette ise, bu kablolarin kendilerine geçirilmiş oldugu Hükümetler, maliklere zarar-giderim [tazminat] ödeyeceklerdir. Zarar giderimin tutarı konusunda anlasmaya varilamazsa, bu tutar, hakemlik yoluyla saptanacaktir.
MADDE 112.
Türkiye, kendi ülkesinde, kara ile hiç olmazsa bir noktada birlesen kablolar üzerinde, eskiden sahip oldugu mülkiyet hakkını elinde tutacaktir.
Söz konusu kablolarin, Türk olmayan ülkede kara ile birlesmelerine ilişkin hakların kullanilmasi ve bunların işletilme şartları, ilgi Devletlerce dostça anlasarak düzenlenecektir. Anlasmaya varilamazsa, uyusmzlik, hakemlik yoluyla çözüme bağlanacaktır.
MADDE 113.
Bağıtlı Yüksek Taraflar, her biri kendışıyle ilgili olmasi bakımından, Türkiye'de yabancı postanelerin kaldirilmasini kabul ettiklerini bildirirler.
MADDE 114.
İstanbul Yüksek Sağlık Meclisi kaldırılmıştır. Türkiye yapılmaksızın ve sınırlarının sağlık işlerinin düzenlenmesi ile Türk Yönetimi görevlidir.
MADDE 115.
Türk bayrağı ile yabancı bayraklar arasında hiç bir ayirim yapilmaksızın, bütün gemilere ve Türk uyruklarıyla yabancı Devletlerin uyruklarına, ayni şartlar altında, oranlari ve şartları hakgöztir olmasi gereken, bir tek ve ayni tarifesi uygulanacaktır.
MADDE 116.
Türkiye, açıkta kalmiş olan sağlık memurlarinin, eski İstanbul Yüksek Sağlık Meclisinin fonlarindan bir zarar-giderim [tazminat] alma haklarını ve bu Meclisin sağlık memurlari ve eski sağlık memurlariyla bunların hak sahiplerinin kazanilmiş [muktesep] bütün öteki haklarını tanimagi yükümlenir. Bu haklara, eski İstanbul Yüksek Sağlık Meclisi yedek fonlarinin kullanimina verilecek yöne, eski sağlık yönetiminin mali ve yönetsel bakimlardan kesin tasfiyesine ilişkin bütün sorunlarla, bunlara benzer ya da bunlarla baglantili bütün sorunlar bir Özel (Ad Hoc) Komisyonca çözümlenecektir; bu Komisyon -Almanya, Avusturya ve Macaristan dışında- İstanbul Yüksek Sağlık Meclisine katilan Devletlerden her birinin birer temsilcisinden kurulacaktır. Gerek yukarıda belirtilen tasfiye ve gerek bu tasfiyeden sonra artacak paralarin ne yönde kullanima ayrilacagina ilişkin bir sorun yüzünden, bu Komisyon üyeleri arasında anlaşamzlık çikarsa, bu Komisyonda temsil edilen Devletlerden her birinin Milletler Cemiyeti Meclisine basvurmağa hakkı olacaktır; Milletler Cemiyeti Meclisinin kararlari son ve kesin olacaktır.
MADDE 117.
Türkiye ile Kudüs ve Hicaz Hac Yolculuklarinin ve Hicaz demiryolunun denetiminde ilgili bulunan Devletler, Uluslararası sağlık sözlesmeleri uyarınca, uygun düsen tedbirleri alacaklardir. Bu tedbirlerin uygulanmasinda tam bir tekdüzen (uniformit) sağlamak amacıyla, bu Devletlerle Türkiye, bu Hac yolculuklarina ilişkin sağlık işleri için bir Esgüdüm [koordinasyon] Komisyonu kuracaklardir; bu Komisyonda Türkiye Sağlık servişleriyle, Denizcilige Ilişkin Sağlık ve Karantina İşleri İşkenderiye Meclisi temsil edilmiş olacaktır.
Bu Komisyon, ülkesinde toplanacagi Deletin rızasıni önceden almak zorunda olacaktır.
MADDE 118.
Hac İşleri Esgüdüm [Koordinasyon] Komisyonunun çalişmalarina ilişkin raporlar, Milletler Cemiyeti Sağlık Komitesiyle, Kamu Sağlığı Uluslararası Kurumuna ve haclarla ilgili olup da raporlari işteyecek her ülkenin Hükümetine gönderilecektir. Komisyon, Milletler Cemiyetince, Kamu Saglığı Uluslararası Kurumunca ya da ilgili Hükümetlerce, kendışıne sunulacak her konu üzerinde görüsünü bildirecektir.
MADDE 119.
Bağıtlı Yüksek Taraflar, ellerinde kalmiş savaş tutsaklariyla gözaltı edilmiş bulunan sivilleri hemen yurtlarina geri göndermeyi yükümlenirler.
YUNANİSTAN'la Türkiye'nin, Karşılıklı olarak tutuklamış bulunduklari savaş tutsaklariyla gözaltı edilmiş sivillerin mübadelesi, işbu Hükümetler arasında 30 Ocak 1923 tarihinde imza edilmiş olan özel anlasmaya konu olmustur.
MADDE 120.
Disipline aykırı kabahatler yüzünden hüküm giyebilecek ya da hüküm giymiş olan savaş tutsaklariyla gözaltı edilmiş siviller, cezalarının ya da kendilerine karşı baslatılmış kovusturmanın sona ermesini beklemeksizin, yurtlarina geri verileceklerdir.
Dışıplin suçlarindan başka olaylar yüzünden hüküm giyebilecek ya da hüküm giymiş olan savaş tutsaklariyla gözaltı edilmiş sivillerin tutukluluk durumu süregidecektir.
MADDE 121.
Bağıtlı Yüksek Taraflar, kaybolmus kimselerin aranmasi, ya da ülkelerine geri gönderilmeme iştegini açiklamiş olan savaş tutsaklariyla gözaltı edilmiş sivillerin kimliklerinin belirtilmesi için, kendi ülkelerinde, her türlü kolaylıkları sağlamayı yükümlenirler.
MADDE 122.
Bağıtlı Yüksek Taraflar, işbu Sözlesmenin yürürlüğe girmesiyle, savaş tutsaklarina ve gözaltı edilmiş sivillere ait olan ya da olmus bulunan elkonmus her türlü esyanin, paranın, değerli Kağıtlarin, belgelerin ya da kişisel esyanin geri verilmesini yükümlenirler.
MADDE 123.
Bağıtlı Yüksek Taraflar, ordularinca ele geçirilmiş savaş tutsaklarinin bakimi için yapılmış giderlerin iştenmesinden, Karşılıklı olarak vazgeçtiklerini bildirirler.
MADDE 124.
Aşağıdaki 126 nci Maddenin konusu olan özel hükümlere halel getirmeksizin, Bağıtlı Yüksek Taraflar, içlerinden her birinin, 29 Ekim 1914 tarihinden bu yana savaş alaninda can vermiş, ya da yaralanma, kaza ve hastalik yüzünden ölmüs askerleri ve denizcileriyle, ayni tarihten bu yana tutsaklıkta ölmüs savaş tutsaklari ve gözaltı edilmiş sivillerin, kendi yetkileri (otoriteleri) altındaki topraklarda bulunan mezarlıklarına, mezarlarina ve kemikliklerine ve onlari anmak için dikilmiş anıtlarına saygı gösterecekler ve bunların bakımını sağlayacaklardır.
Bağıtlı Yüksek Taraflar, Karşılıklı olarak ülkelerinde, sözü geçen mezarlıkların, kemikliklerin ve mezarlarin kimligini ortaya çikartmak ve bunları kütüge yazmak, bunların bakimiyla ugrasmak ya da bunların bulunduklari yerlere uygun düsecek anitlar dikmek işleriyle her birinin görevlendirebilecegi Komisyonlara, görevlerini yerine getirmeleri için her türlü kolaylıkları gösterme konusunda anlasacaklardır. Bu Komisyonların hiç bir askeri niteligi olmayacaktır.
MADDE 125.
Bağıtlı Yüksek Taraflar, bunun başka, karşılıklı olmak şartıyla:
Tutsaklıkta ölmüs savaş tutsaklariyla gözaltı edilmiş sivillerin kimliklerini belirtmeye yararli bütün bilgileri de ekleyerek, bunların tam bir çizelgesini;
Kimlikleri belirtilmeden gömülmüs bulunan ölülerin mezarlarinin sayişina ve yerlerine ilişkin her türlü bilgiyi, birbirlerine vermeyi yükümlenirler.
MADDE 126.
Romanya ülkesinde 27 Ağustos 1916 tarihinden bu yana ölmüş Türk askerlerinin, denizcilerinin ve savaş tutsaklarinin mezarlari, mezarlıkları, kemikleri ve bu askerlerle denizcileri anmak için dikilmiş anıtların bakımı ile gözaltı edilmiş sivillere ilişkin olarak 124 ncü ve 125 nci Maddelerden doğan bütün öteki yükümler konusunda, Romanya Hükümeti ile Türk Hükümeti arasında özel bir anlasma yapılacaktır.
MADDE 127.
124 ncü ve 125 nci Maddelerin genel nitelikteki hükümlerini tamamlamak üzere, bir yandan Ingiliz İmparatorluğu, Fransa ve Italya Hükümetleri, öte yandan da Türkiye ve YUNANİSTAN Hükümetleri, 128 nci Maddeden 136 nci Maddeye kadar olan Maddelerdeki özel hükümler üzerinde anlasmaya varmışlardır.
MADDE 128.
Türk Hükümeti, Ingiliz İmparatorluğu, Fransız ve Italya Hükümetlerine karşı, kendi ülkesinde, bunların, savaş alanında can vermiş ya da yaralanmış, kaza ve hastalık yüzünden ölmüs askerleri ve denizcileriyle, tutsaklıkta ölmüs savaş tutsakları ve gözaltı edilmiş sivillerine ait mezarlari, mezarlıkları, kemiklikleri ve onlar anmak için dikilmiş anıtları kapsayan toprak parçalarını [arsaları] bu Hükümetlerin kullanımına ayri ayrı ve sürekli olarak bırakmayı yükümlenir. Bunun gibi, Türk Hükümeti, 130 ncu Maddede öngörülen Komisyonlara, bir araya toplama mezarlıkları (cimetières de groupement), kemiklikler kurmak, ya da anitlar dikmek için ileride gerekli görülecek toprak parçalarini da, sözü geçen bu Hükümetlerin kullanimina birakacaktır.
Türk Hükümeti, bundan başka, söz konusu mezarlara, mezarlıklara, kemikliklere ve anitlara giriş serbestligi tanimagi ve gerekirse, buralarda cadde ve yollar yapılmasına izin vermegi yükümlenir.
Yunan Hükümeti de, kendi ülkesine ilişkin olarak, ayni yükümleri kabul eder.
Yukarıda belirtilen hükümler, böyle bir amaçla bırakılmış olan toprak parçalari üzerinde, duruma göre, Türk ya da Yunan eğemenliğine halel vermez.
MADDE 129.
Türk Hükümetince kullanimi bırakılacak toprak parçaları arasında, özellikle Ingiliz İmparatorluğu için, 3 sayılı Haritada gösterilmiş olan Anzac (Arıburnu) bölgesindeki toprak parçaları da bulunmaktadır.
Ingiliz İmparatorluğunun yukarıda adi geçen toprak parçasindan yararlanmasi aşağıdaki şartlara bağlı olacaktır:
Bu toprak parçasi, Barış Andlaşmasıyla belirtilen amacından başka herhangi bir amaçla kullanilmayacaktir; bu yüzden, hiç bir askerlik ya da ticaret amacıyla, ya da yukarıda belirtilen asıl amacı dışında kalan başka herhangi bir amaçla kullanilmayacaktır;
Türk Hükümetinin, bu toprak parçasını -mezarlıkları da kapsamak üzere- denetlemege her zaman hakkı olacaktır;
mezarlıklari korumakla görevli sivil bekçilerin sayişi, mezarlık basina bir bekçiden çok olmayacaktır. Mezarlıklar dışındaki toprak parçasi için ayrica bekçiler bulunmayacaktir;
Bu toprak parçasinda, işter mezarlıklar içinde işter dışında, ancak bekçiler için kesin olarak gerekli konutlardan başka konutlar yapilmayacaktir;
Bu toprak parçasının kıyısında, insan ya da yük yüklemegi ya da karaya çikartmagi kolaylastirabilecek, hiç bir rihtim, dalga kiran ya da işkele yapılmayacaktır.
Bu toprak parçasını ziyaret için gerekli bütün işlemler yalnız Boğazlar'in iç kıyısında yapılabilecek ve bu toprak parçasina Ege Denizi kıyısından girmeğe, ancak bu işlemlerin tamamlanmasindan sonra izin verilecektir. Türk Hükümeti, mümkün oldugu kadar basit olması gereken söz konusu işlemlerin, Türkiye'ye gelecek öteki yabancılarin bağlı tutulacakları işlemlerden daha külfetli olmaması ve gereksiz her türlü gecikmeye yol açmayacak kosullar altında yapılmasını, işbu Maddenin öteki hükümlerine halel gelmemek şartıyla, kabul eder;
Bu toprak parçasını ziyaret işteginde bulunan kimseler silahlı olmayacaklardır; Türk Hükümetinin, bu yasağın uygulanmasini denetlemege hakkı olacaktır;
Türk Hükümeti, 150 kişiyi asan ziyaretçi topluluklarının girişinden, en az bir hafta önce haberli kılınacaktır.
MADDE 130.
Ingiliz, Fransız ve Italyan Hükümetlerinden her biri, Türk ve Yunan Hükümetlerinin de birer temsilci gönderecekleri bir Komisyon kuracak ve bu Komisyon, mezarlara, mezarlıklara, kemikliklere ve anitlara ilişkin sorunlari, yerinde, çözüme baglayacaktir. Bu Komisyonların baslica görevleri sunlar olacaktır:
Ölülerin gömüldügü ya da gömülmüs olabilecegi bölgelerde kesifler yaparak, oralarda bulunan mezarlari, mezarlıkları, kemiklikleri ve anitlari kütüge yazmak;
Mezarlarin, gerektiginde bir araya toplanmasina ne gibi kosullar altında girişilecegini saptamak; Türk ülkesinde Türk temsilcisiyle, Yunan ülkesinde de Yunan temsilcisiyle anlasarak, bir araya toplama mezarlıklarınin, kemikliklerin ve dikilecek anitlarin yerlerini kararlastirmak; bu amaçla ayrilacak yerlerin sınırlarıni, gerekli en küçük alan ölçüsünde, saptamak;
Kendi uyruklarına ayrılmış ya da ayrilacak mezarlara, mezarlıklara, kemikliklere ve anitlara ilişkin kesin plani, her Komisyonun baglı oldugu Hükümet adina, Türk ve Yunan Hükümetlerine bildirmek.
MADDE 131.
Kendilerine toprak parçasi ayrılmış olan Hükümetler, bu topraklari yukarıda belirtilenden başka maksatlarla kullanmamagi ve kullanilmasina izin vermemegi yükümlenirler. Bu toprak parçalari deniz kıyısında bulunmakta ise, bu kıyı, kendışıne toprak parçasi ayrılmış olan Hükümetçe kara ya da denizle ilgili askerlige ya da ticarete ilişkin başka hiç bir maksat için kullanilmayacaktir. Mezarlara ve mezarlıklara ayrılmış olan yerler bu amaçla ya da anit dikilmesi için kullanilmayacaksa, bu yerler, duruma göre, Türk ya da Yunan Hükümetlerine geri verilecektir.
MADDE 132.
128 nci Maddeden 130 ncu Maddeye kadar olan Maddelerde öngörülen toprak parçalarina ilişkin tam ve eksiksiz yararlanma hakkının Ingiliz, Fransız ve Italyan Hükümetlerine sürekli olarak birakilmasi için gereken yasama ya da yönetim tedbirleri, 130 ncu Maddenin 3 ncü fıkrasında öngörülen bildiriyi izleyecek altı ay içinde, Türk ve Yunan Hükümetlerince alınacaktır. Kamulastirmalar yapılması gerekirse, bunlar Türk ülkesinde yapılacaksa Türk Hükümetince, Yunan ülkesinde yapılacaksa Yunan Hükümetince gerçeklestirilecek ve giderleri ülke Hükümetince karşılanacaktır.
MADDE 133.
Ingiliz, Fransız ve Italyan Hükümetleri, kendi uyruklarına ait mezarlarin, mezarlıkların, kemikliklerin ve anitlarin yapimini, düzenlenmesini ve bakimini, uygun görecekleri bir yürütme organina [uygulama örgütüne] emenat etmekte serbest olacaklardir. Bu örgütler [organlar] askeri nitelikte olmayacaklardir. Yalniz mezarlarin bir araya toplanmasi ve mezarlıklarla kemikliklerin kurulması için gerekli sayilacak durumlarda ölü kalintilarinin mezarlardan çıkartılması, tasinmasi ile kendilerine toprak ayrılmış Hükümetlerin, yurtlarina gönderilmelerini zorunlu görecekleri ölü kalintilarinin mezarlarindan çıkartılması ve tasinmasi işlerinde yetkili olacaklardır.
MADDE 134.
Ingiliz, Fransız ve Italyan Hükümetlerinin, Türkiye'de bulunan mezarlarinin, mezarlıklarınin, kemikliklerinin ve anitlarinin korunmasini, kendi uyrukları arasında atanacak bekçilerce yaptirmaga hakları olacaktır. Bu bekçiler Türk makamlarınca [resmen] taninacaklar ve mezarlarin, mezarlıkların, kemikliklerin ve anitlarin korunmasini sağlamak için, Türk makamlarindan Yardım göreceklerdir. Bekçilerin askeri hiç bir niteligi olmayacak, fakat kendilerini savunmak üzere bir rövolver ya da otomatik tabanca tasıyabileceklerdir.
MADDE 135.
128 nci Maddeden 131 nci Maddeye kadar olan Maddelerde öngörülen toprak parçalarina, duruma göre, Türkiye ve Türk makamlarınca, ya da YUNANİSTAN ve Yunan makamlarınca herhangi bir kira, resim ya da vergi uygulanmayacaktır. Ingiliz, Fransız ve Italyan Hükümetlerinin temsilcileriyle, bu mezarlari, mezarlıkları, kemiklikleri ve anitlari ziyaret etmek işteyenler için, buralara giriş, her zaman serbest olacaktır. Türk Hükümetiyle Yunan Hükümetine kendi ülkelerinde bulunan söz konusu toprak parçalarina ulastıiracak yolların bakımını sürekli olarak üzerlerine alacaklardir.
Türk Hükümetiyle Yunan Hükümeti, söz konusu mezarlarin, mezarlıkların, kemikliklerin ve anitlarin bakimi ya da bunların korunmasiyla görevlendirilmiş kimselerin ihtiyaçlarina yetecek ölçüde suyun saglanmasi bakımından, Ingiliz, Fransız ve Italyan Hükümetlerine her türlü kolaylıklari göstermeyi, karşılıklı olarak yükümlenirler.
MADDE 136.
Ingiliz, Fransız ve Italyan Hükümetleri, Türkiye'den ayrılan ülkeleri de kapsamak üzere, kendi yetkileri [otoriteleri] altındaki ülkelerde gömülü bulunan Türk askerleriyle denizcileri için mezarlar, mezarlıklar, kemiklikler yapmak ve anitlar dikmek konusunda, 128 nci Madde ile 130 ncu Maddeden 135 Maddeye kadar olan Maddelerdeki hükümlerden yararlanma hakkını, Türk Hükümetine tanımayı yükümlenirler.
MADDE 137.
Bağıtlı Yüksek Taraflar arasında kararlaştırılmış aykırı hükümler dışında, 30 Ekim 1918 tarihinden baslayarak, işbu Andlaşmanın yürürlüğe girişine kadar, İstanbul'u işgal eden Devletlerin makamlarınca ya da bu makamlarla görüs birligi içinde, kendi uyruklarıyla yabancılarin ya da Türk uyruklarının malları, hakları ve çıkarları ve bu kimselerin Türkiye makamlariyla ilişkileri konusunda verilmiş kararlar ya da buyruklar [emirler] geçerli sayilacak ve bu kararlarla buyruklar yüzünden, bu Devletlere ya da onlarin makamlarina karşı hiç bir iştemde bulunulamayacaktır.
Yukarıda sözü edilen kararlar ve buyruklar yüzünden ugranilan bir zarardan dogan bütün öteki işlemler, Hakemlik Karma Mahkemesine sunulacaktır.
MADDE 138.
Genel affa ilişkin bugünkü tarihli bildirinin IV ncü ve VI nci paragraflarina halel gelmemek şartıyla, yargi konularinda, 30 Ekim 1918 tarihinden baslayarak işbu Andlaşmanın yürürlüğe girişine kadar, İstanbul'u işgal eden Devletlerin yargıçları, mahkemeleri ya da makamlarınca olduğu gibi, 8 Aralık 1912 tarihinde kurulmus geçici Yargı [Adalet] Karma Komisyonunca da Türkiye'de verilmiş olan kararlar ve buyruklar, uygulama tedbirleriyle birlikte, geçerli sayılacaktır.
Bununla birlikte, bir askeri mahkeme ya da bir kolluk [polis] mahkemesince, hukuk işlerinde, verilmiş bir hüküm yüzünden, bir özel kişinin, başkasinin yararına uğramış oldugu bir zararın onarilmasi için bir iştemde bulunması durumunda, işbu iştem Hakemlik Karma Mahkemesine götürülecek ve bu Mahkeme, gerekli görürse, bir zarar-giderimde [tazminatta] bulunulmasini, üstelik oldugu gibi eski duruma getirmeyi restitution) zorunlu kilabilecektir.
MADDE 139.
Sivil [mülki], yargişal ya da mali yönetim kurumlariyla vakiflarin yönetimine ilişkin olup da, yalniz Osmanlı İmparatorluğundan ayrılan bir ülkenin Hükümetini ilgilendiren ve Türkiye'de bulunan arsivler, kütükler, planlar ve her türlü belgelerde, Osmanlı İmparatorluğundan ayrılan bir toprakta bulunup, yalniz Türk Hükümetini ilgilendiren bu çeşit belgeler, Karşılıklı olarak, her iki tarafça birbirine verilecektir.
Yukarıda belirtilen arsivleri, kütükleri, planlari, senetleri ve öteki belgeleri elinde bulunduran Hükümet de kendışıni bu belgelerle ilgili saymaktaysa, bu belgeler, iştek üzerinde, ilgili Hükümete bunların fotoğrafilerini ya da onaylanmiş örneklerini [kopyalarin] vermek şartıyla, o Hükümetçe saklanabilecektir.
Gerek Türkiye'den gerekse ayrılmış topraklardan alınmış arsivler, kütükler, planlar, senetler ve öteki belgeler, yahniz alınmış olduklari ülkeyi ilgilendirmekteyseler, bunların asıllari, Karşılıklı olarak geri verilecektir.
Bu işlemlerin gerektirecegi giderler, belgeleri işteyen Hükümetçe karşılanacaktir.
Yukarıdaki hükümler, eski Osmanlı İmparatorluğuna ait olup da 1912 yilindan önce YUNANİSTAN'a geçirilmiş bulunan ilçelerdeki [kazalardaki, diştricts] mallara ya da vakiflara ilişkin kütüklere de ayni şartlar içinde uygulanacaktır.
MADDE 140.
Türkiye ile öteki bağıtlı Devletlerarasında, savaş sırasında ve Karşılıklı olarak, 30 Ekim 1918 tarihinden önce elde edilmiş bütün deniz genimetleri [ganaim-i bahriye, prises martimes] hiç bir işteme yol açmayacaktir. İstanbul'u işgal eden Devletlerce, bu tarihten sonra, silah- birakişiminin [mütarekenin] bozulmasi yüzünden, yapılmış olan elkoymalar [zaptlar, prises] konusunda da ayni hüküm uygulanacaktır.
Şurası kararlaştırılmıştır ki, İstanbul'u işgal eden Devletlerin Hükümetleri ve uyruklarınca ya da Türk Hükümeti ve Türk uyruklarınca, bu Hükümetlerin, 29 Ekim 1914 tarihinden 1 Ocak 1923 tarihine kadar, kendi lamanlarina ya da işgal ettikleri limanlarda kullanmiş bulunduklari her çeşit küçük tonajli deniz tasitina, yatlara (yachts) ve mavnalara ilişkin olarak, hiç bir iştem öne sürülemeyecektir. Bununla birlikte, işbu hüküm, genel affa ilişkin olarak bugünkü tarihle imzalanan Bildirinin VI nci parağrafı hükmüne halel vermeyecegi gibi, 29 Ekim 1914 tarihinden önceki haklara dayanarak, özel kişiler ce başka özel kişiler e karşı öne sürülebilecek işlemlere de halel getirmeyecektir.
30 Ekim 1918 den sonra elkonulmus [zaptedilmiş] Türk ve Yunan gemileri, her iki Hükümetçe, Karşılıklı olarak geri verilecektir.
MADDE 141.
İşbu Andlaşmanın 25 nci Maddesinin ve 28 Haziran 1919 tarihli Versailles Andlaşmasının 155 nci, 150 nci ve 440 nci maddeleri ile III ncü Ek'inin VIII nci Bölümünün (Onarımlar) uygulanmasiyla, savaş sırasında Alman Hükümeti ya da Alman uyruklarınca Osmanlı Hükümetine ya da Osmanlı uyruklarına, simdi bu gemileri elinde bulunduran Müttefik Hükümetlerin rızası olmaksızın geçirilmiş [transfer edilmiş] bulunan bütün Alman gemilerine ilişkin olarak, alman Hükümetine ya da Alman uyruklarına karşı kendilerine düsebilecek her yükümden Türk Hükümetinin ve Türk uyruklarının kurtulmus (libérés) sayildiklari bildirilir. Türkiye ile Türkiye'nin yaninda savaşmiş öteki Devletlerin ilişkilerinde de, gerekirse, bu hüküm uygulanacaktır.
MADDE 142.
Yunan ve Türk halklarinin mübadelesine ilişkin olarak, YUNANİSTAN ile Türkiye arasında 30 Ocak 1923 de yapılmış olan özel Sözlesme, söz konusu iki Yüksek Taraf arasında, işbu Andlaşmanın içindeymi gibi, ayni güç ve değerde olacaktır.
MADDE 143.
İŞBU ANDLASMA, mümkün olan en kısa süre içinde onaylanacaktır. Onama belgeleri Paris'te sunulacaktır.
Japon Hükümeti, onamanin yapılmış oldugunu, Paris'teki diplomatik temsilcisi aracılığıyla, Fransa Cumhuriyeti Hükümetine bildirmege yetkili olacak ve bu durumda, Japon Hükümeti onama belgesini mümkün olan en kısa süre içinde gönderecektir.
Imzaci Devletlerden her biri, İşbu Andlaşmayla birlikte, imzalamış oldukları ve Lausanne Konferansının Son [Nihai] Senedinde belirtilen Senetler -bunlar onama gerektirmekteyseler- tek ve ayni belge ile onaylayacaktır.
Bir yandan Türkiye ve öte yandan Ingiliz İmparatorluğu, Fransa, Italya ve Japonya, ya da bunların arasında üçü, onama belgelerini sunduklari zaman, bir ilk sunus tutanagi (procès- verbal de dépot) düzenlenecektir.
Bu ilk tutanagın tarihinden baslayarak, Andlaşma, onu böylece onaylamiş olan Bağıtlı Yüksek Taraflar arasında yürürlüğe girecektir. Bundan sonra, öteki Devletler için, onama belgelerinin sunulusu tarihinde yürürlüğe girecektir.
Fransız Hükümeti, onama belgelerinin sunus tutanaklarinin dogrulugu onaylamiş birer örnegini bütün Imzaci Devletlere teslim edecektir.
BU HÜKÜMLERE OLAN INANÇLA, adlari aşağıda belirtilen Tamyetkili Temsilciler, işbu Andlaşmayı imzalamışlardır.
LAUSANNE'de, yirmi dört Temmuz bin dokuz yüz yirmi üç tarihinde, yalniz bir nüsha olarak düzenlenmiştir; bu nüsha Fransa Cumhuriyeti Hükümetinin arsivlerine konulacak ve bu Hükümet, Imzaci Devletlerden her birine, bunun, dogrulugu onaylanmiş birer örnegini verecektir.
(L.S.) Horace RUMBOLD (L.S.) PELLE
(L.S.) GARRONI
(L.S.) G.C. MONTAGNA
(L.S.) K. OTCHIAI
(L.S.) E.K. VÉNİŞÉLOS (L.S.) D. CACLAMANOS (L.S.) Const. DIAMANDY (L.S.) Const. CONTZESCO (L.S.) M. İŞMET
(L.S.) Dr.RIZA NUR
(L.S.) HASAN
Kaynak:
SARİŞAKAL BAKİ, Lozan Antlaşması, Ed. Salih SARI, 2009.